fransa’nın 1500lerden paris antlaşmasına kadar kuzey amerika’da sahip olduğu topraklar

Kullanım örnekleri

fransa’nın 1500lerden paris antlaşmasına kadar kuzey amerika’da sahip olduğu topraklar
new france
icon arrow

new

Phonetic: "/njʉː/"

Part Of Speech: noun


Definition: Things that are new.

Example: Out with the old, in with the new.


Definition: A kind of light beer.


Definition: A naval cadet who has just embarked on training.

icon arrow

new

Phonetic: "/njʉː/"

Part Of Speech: verb


Definition: To make new; to recreate; to renew.

icon arrow

new

Phonetic: "/njʉː/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Recently made, or created.

Example: This is a new scratch on my car!   The band just released a new album.


Definition: Additional; recently discovered.

Example: We turned up some new evidence from the old files.


Definition: Current or later, as opposed to former.

Example: My new car is much better than my previous one, even though it is older.   We had been in our new house for five years by then.


Definition: Used to distinguish something established more recently, named after something or some place previously existing.

Example: New Bond Street is an extension of Bond Street.


Definition: In original condition; pristine; not previously worn or used.

Example: Are you going to buy a new car or a second-hand one?


Definition: Refreshed, reinvigorated, reformed.

Example: That shirt is dirty. Go and put on a new one.   I feel like a new person after a good night's sleep.   After the accident, I saw the world with new eyes.


Definition: Newborn.

Example: My sister has a new baby, and our mother is excited to finally have a grandchild.


Definition: Of recent origin; having taken place recently.

Example: I can't see you for a while; the pain is still too new.   Did you see the new King Lear at the theatre?


Definition: Strange, unfamiliar or not previously known.

Example: The idea was new to me.   I need to meet new people.


Definition: Recently arrived or appeared.

Example: Have you met the new guy in town?   He is the new kid at school.


Definition: Inexperienced or unaccustomed at some task.

Example: Don't worry that you're new at this job; you'll get better with time.   I'm new at this business.


Definition: (of a period of time) Next; about to begin or recently begun.

Example: We expect to grow at 10% annually in the new decade.

icon arrow

new

Phonetic: "/njʉː/"

Part Of Speech: adverb


Definition: Newly (especially in composition).

Example: new-born, new-formed, new-found, new-mown


Definition: As new; from scratch.

Example: They are scraping the site clean to build new.

icon arrow

new

Phonetic: "/njʉː/"

Part Of Speech: verb


Definition: To create (an object) by calling its constructor.

Türkçe'den İngilizce'ye Çevirmen

Çevirinize ince ayar yapmak için yerleşik sözlükleri kullanın: Tek tıklamayla eşanlamlılar ve örneklerle bağlam içi çeviriler, anlamlar, telaffuz ve diğer dil özelliklerinde sorunsuz bir şekilde uzmanlaşmanıza yardımcı olur. Kesinlikle ücretsiz, hızlı ve doğru çevirmen!

Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.