parça pazarı

Kullanım örnekleri

parça pazarı
parts market
icon arrow

parts

Phonetic: "/pɑːts/"

Part Of Speech: noun


Definition: A portion; a component.


Definition: Duty; responsibility.

Example: to do one’s part


Definition: The dividing line formed by combing the hair in different directions.

Example: The part of his hair was slightly to the left.


Definition: In the Hebrew lunisolar calendar, a unit of time equivalent to 3⅓ seconds.


Definition: A constituent of character or capacity; quality; faculty; talent; usually in the plural with a collective sense.

icon arrow

parts

Phonetic: "/pɑːts/"

Part Of Speech: verb


Definition: To leave the company of.


Definition: To cut hair with a parting; shed.


Definition: To divide in two.

Example: to part the curtains


Definition: To be divided in two or separated; shed.

Example: A rope parts.  His hair parts in the middle.


Definition: To divide up; to share.


Definition: To have a part or share; to partake.


Definition: To separate or disunite; to remove from contact or contiguity; to sunder.


Definition: To hold apart; to stand or intervene between.


Definition: To separate by a process of extraction, elimination, or secretion.

Example: to part gold from silver


Definition: To leave; to quit.


Definition: To leave (an IRC channel).

icon arrow

parts

Phonetic: "/pɑːts/"

Part Of Speech: noun


Definition: Intellectual ability or learning.

Example: He was a man of great parts but little virtue.


Definition: (usually with “these”) Vicinity, region.


Definition: The genitals, short for private parts.

icon arrow

market

Phonetic: "/ˈmɑːkɪt/"

Part Of Speech: noun


Definition: A gathering of people for the purchase and sale of merchandise at a set time, often periodic.

Example: The privilege to hold a weekly market was invaluable for any feudal era burgh.


Definition: City square or other fairly spacious site where traders set up stalls and buyers browse the merchandise.


Definition: A grocery store

Example: Stop by the market on your way home and pick up some milk


Definition: A group of potential customers for one's product.

Example: We believe that the market for the new widget is the older homeowner.


Definition: A geographical area where a certain commercial demand exists.

Example: Foreign markets were lost as our currency rose versus their valuta.


Definition: A formally organized, sometimes monopolistic, system of trading in specified goods or effects.

Example: The stock market ceased to be monopolized by the paper-shuffling national stock exchanges with the advent of Internet markets.


Definition: The sum total traded in a process of individuals trading for certain commodities.


Definition: The price for which a thing is sold in a market; hence, value; worth.

icon arrow

market

Phonetic: "/ˈmɑːkɪt/"

Part Of Speech: verb


Definition: To make (products or services) available for sale and promote them.

Example: We plan to market an ecology model by next quarter.


Definition: To sell

Example: We marketed more this quarter already than all last year!


Definition: To deal in a market; to buy or sell; to make bargains for provisions or goods.

Türkçe-İngilizce Şarkı Sözleri Çevirmeni

Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.

Hızlı bir İngilizce'den Türkçe'ye çeviriye ihtiyacınız olduğunda arkadaşlarınıza ve ajanslara başvurmayı bırakın. Kendinizi uygulamamızla donatın ve bunu kendiniz, daha hızlı ve daha doğru bir şekilde yapmak için devasa kitaplığımızdan yararlanın. Uygulamalarımız iPhone, iPad, Mac ve Apple Watch ile yerel olarak entegre olur. Ayrıca, sınıfının en iyisi Safari, Chrome, Firefox, Opera ve Edge uzantılarımızla favori tarayıcınızı özelleştirebilirsiniz. Facebook sayfamızı ziyaret edin ve sütunumuzu okuyun - yeni gönderilerimizden bazıları burada görünecek. Teşekkürler!Çevirinin anadilde gerçek anlamda ses çıkarabilmesi için dilsel doğruluğun yanı sıra kültürel özellikler ve bilginin de sağlanması esastır. Bu yüzden dilin nüanslarını bilen İngiltere'den tercümanlarla çalışıyoruz. Türkçe ve İngilizce tercümanlarımız, çeviride hiçbir şeyin kaybolmamasını sağlamak için sorularınızı yanıtlamak ve açıklamalar sağlamak için her zaman hazırdır. Tercümanımızın rekor sürede doğru çeviriler sunabilmesinden ve bunun hızlı, güvenli ve tamamen ücretsiz olmasından gurur duyuyoruz! Kullanıcılarımızı önemsiyoruz.İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!